Recep Çalışkan: “Aklımızı ve kalbimizi kimseye emanet etmemeliyiz.”

0

ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan Srebrenitsa katliamının 22. yıl dönümü dolayısıyla üzüntülerini dile getiren bir mesaj yayımladı. Çalışkan mesajında şunları kaydetti:
“İnsanlık tarihinin en karanlık günlerinden biri olan 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladiç komutasındaki Bosna Sırp Cumhuriyeti Ordusu birlikleri Srebrenitsa’ya girerken Mladiç tüm dünyaya TV kanalları aracılığıyla şu mesajı vermişti:’Bugün 11 Temmuz 1995. Sırplar için kutsal bir günün yıl dönümünü kutlamadan önce Sırp Srebrenitsa’dayız. Bu kenti Sırp milletine armağan ediyoruz. Osmanlı’ya karşı gerçekleştirdiğimiz ayaklanmanın anısına, Türklerden öç alma vakti gelmiştir.’
İkinci dünya savaşından sonra dünyada yapılan en büyük katliam olan bu saldırılarda sırplar kadar suçlu olan birileri daha vardı: BM Barış Gücü komutanı Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti. Sırp general, bu davranışı ödüllendirmek(!) için Hollandalı komutana hediye verdi ve bu görüntüler bütün dünya TV’lerine servis edilmekten çekinilmedi.
8 bin 372 masumun dünyanın gözü önünde katledilmesinin ardından Türkiye’de pek çok duyarlı kişi büyük acı ve üzüntü içinde tepki göstererek Bosna’ya olan duygularını kaleme aldı, şiirler yazdı.
Milli Görüş lideri Merhum Eski Başbakan Necmettin Erbakan Bosna ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında Milli Görüş sevdalılarını harekete geçirmiş ayrıca Aliya İzzetbegoviç ve arkadaşlarına da fikri anlamda yol göstermiştir. Mültecilerle yakından ilgilenen, topladığı yardımları Bosna’ya ulaştıran Merhum Erbakan, küçük de olsa silah ve cephane üreten atölyeleri Bosna’da kurdurtmuştur. Siyasi hayatı boyunca iyinin,doğrunun,güzelliğin ve faydalı olanın hakim olmasının mücadelesini veren Merhum Milli Görüş lideri Erbakan Hoca’nın Bosnalı kardeşlerimiz üzerinde emeği büyüktür.
Srebrenitsa soykırımı, kadın erkek, genç yaşlı demeden pek çok kişinin hayatının sona ermesi ile kalmadı bütün dünya Müslümanlarının kalplerinde hiç bir zaman kapanmayan birer delik açtı. Müslümanların kenetlenmesine de kapı aralayan bu olaylar yıllar sonra sanki dün gibi içimizde hissettiğimiz derin bir acımızdır. Bu acıların bir daha yaşanmaması için Müslümanların bir ve beraber olması elzemdir. Kişisel hesapları bir kenara bırakarak bu ve benzeri hadiselerden dersler çıkararak kendi aramızda hiç bir ayrılığa düşmeden hem ülkemiz için hem de dünya Müslümanları için taşın altına elimizi koymalıyız. Yakın bir zamanda, ülkemizde 15 Temmuz saldırıları oldu. Allah vatanımızı korudu ki eğer bu darbe kalkışması gerçekleşseydi Irak, Suriye veya Yemen gibi bizler de zulüm ve işkence altında inleyen toplumlar gibi olabilirdik. Amerika ve Yahudilerin kullandığı bu zalim insanlar birer maşadır. Bu duruma düşmemek için uyanık ve diri olmalıyız. Düşmanca duygularla Müslümanlara saldırmak için fırsat kollayan herkese karşı dim dik ayakta durabilmek için çok çalışmalı, aklımızı ve kalbimizi hiç kimseye emanet etmemeliyiz. “

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın.
Lütfen isminizi giriniz.