ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan’dan Arakan açıklaması

0

Çalışkan şunları söyledi:  “Myanmar’ın  Arakan Eyaletinde son 3 günde ordu mensuplarının yaptıkları saldırılarda 2-3 bin civarında Müslüman kardeşimiz şehit edildi. Müslümanların topluca katledildiği bu alçak saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu saldırılar sonucu sadece hayatlarını kaybedenler değil yerlerinden edilenler de var. 100 binden fazla kardeşimiz yerlerinden edildi ve böylesine mağdur ve mazlum durumda olan kardeşlerimiz elbette bizlerden yardım bekliyor. 2 bin Arakanlı Müslüman’ın Myanmar-Bangladeş sınırında mahsur kaldığını aktaran haber bültenleri sınırın Bangladeş tarafının, hükümet tarafından kapatıldığını da bildiriyor. Şehit olan kardeşlerimize mi yanalım, yerlerinden edilen, mağdur edilen kardeşlerimize mi? Ülkemizden çok uzakta olan bu insanların öncelikle Endonezya gibi daha yakın komşu sayılabilecek Müslüman ülkelerden de yardım görmesini umuyoruz.Bu arada bizler de neler yapabiliriz diye elbette toplantılar yapacağız, konuyu kamuoyunun gündemine getirmek için gayret sarfedeceğiz. Elbette birlikten kuvvet doğar ve Müslüman Türkler, tarihte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde olursa olsun tüm zalimlere karşı inananların tarafında ve yanında yer almaya azami hassasiyet göstermişlerdir ve göstermeye devam edeceklerdir. Masum olduklarını ve hiç bir suça karışmadıklarını bulundukları toprakların otoritesine mektupla bildiren Müslüman kardeşlerimiz, maruz kaldıkları zulmün sona ermesini diliyor. Önce Allah’a sonra da bizlere güveniyorlar. Onların bu güvenini boşa çıkarmamak için elimizden geleni yapacağız. Ancak, dünyanın bir çok Müslüman ülkesi de aynı duyarlılık ve birlik duygusuyla hareket etmeli ve bu zulmü durduracak hamleler yapmalıdır. Tüm dünya Müslümanları gerek bireysel gerekse de toplumsal olarak bu hadisenin son bulması için çaba sarfetmeli ve samimiyetini ortaya koymalıdır. Allah(cc) kardeşlerimizin yardımcısı olsun, şehit olanların ruhları şad olsun.”

“Güzel yurdumuzun yüzlerce yıllık tarihine baktığımızda, ecdadımızın kahramanca elde ettiği zaferler hiç sönmeyen kandiller gibi ışıl ışıl parlamaktadır. Anadolu’un ve çevresindeki toprakların yüzlerce yıl adaletle idare edilebilmesinde kuşkusuz bu fetih ve zaferlerin sultanlarının cesareti ve inancı yatmaktadır. Bugün, bu topraklarda hür ve başı dik bir şekilde yaşıyorsak, bunu ecdadımızın her daim kahramanca verdiği mücadelelere borçluyuz. Gerek Osmanlı döneminde, gerekse de son yüzyılda alınan kutlu zaferlerin tamamında “Allah Allah” nidalarının, ihlaslı kalplerin, aramızdaki günahsızların ve mazlumların duaları yatmaktadır.
Bizler bu ülkenin zafer ve fetih çocuklarıyız. Dedelerimizin yüreklerinde yeşeren İman tohumlarının meyveleriyiz. Çocuklarımız ve torunlarımız için ise yeni tohumların kaynağıyız. Sözün ustası, çilekeş gönül adamı İstiklal Şairimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy duygularımızı yıllar önce şu dizelerde özetliyordu:
‘Bastığın yerleri ”toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.’
30 Ağustos 1922’de de milletimiz boyunduruk kabul etmeyeceğini, bağımsızlığını asla terk etmeyeceğini tüm dünyaya ilan etmişti. Günümüzde de 15 Temmuz Zaferi sancılı ama bir o kadar da kutlu bir gün olarak tarih kitaplarındaki yerini almıştır. Bu ve bundan önceki tüm zaferlerin kahramanları ilelebet minnetle anılacaktır. Bugün vesilesiyle milletimizin 30 Ağustos zafer bayramını kutluyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın.
Lütfen isminizi giriniz.